Altı vurgu...

I
Sanat ortamındaki her türlü şımarık, abartılı ve gösterişli eylem, Türkiye’nin cehennem ateşine taşınan odunlardandır. Bu türlü pislik ve rezilliği oluşturanlara prim vermeyin, protesto edin, ciddiyete davet edin, bu daveti kabul etmiyorsa da dışlayın ve yok sayın..!

II
“Sanat”, “zanaat” ve “bilim”dir bir toplumu ileri götürecek olan üç şey Saint Simon’a göre ve bence de çok doğrudur. Bu alanlarda en küçüğünden büyüğüne tepki verme kültürünü oluşturamayan hak eden ile hak etmeyeni, sanatçı ile sanatçı olmayanı, bilim insanı olanla olmayanı, vb ayrımları yapamayan bir toplum yarınlara hiç bir hazırlık yapamaz ve geleceği karanlıktır...

III
Yaratıcı olanla buluş(a)madığınız her defasında farkında olmadan kirlenirsiniz... (Jürgen Bradwolf, Tagebuch, 1978).

IV
Sanat ortamlarında biri sürekli ödüllendiriliyorsa, bizzat o kişiye ve ortaya koyduklarına dikkat kesilin ve şüphe duyun... (Jürgen Bradwolf, Tagebuch, 1978)

V
Güzel veya çirkin olmakla yaratıcı veya yaratıcı olmama konuları bambaşka şeyler...


Henri Matisse

VI
Bir edebiyat dergisi kapağından; "Matisse; ışık ve renk şairi". İşte resim şiir ilişkisindeki cehalete güzel bir örnek... Yıllarca bu ülkede resim sanatı böyle yazıldı, çizildi; resim sanatının bir plastik sanat olduğu hiç anlaşılmadan. Böyle bir toplumda resim gelişir mi? Gelişmez. İşte bugün gelinen noktanın temel nedenlerinin en başında; görsel sanatlar gerçek anlamda sanat entelektüeli çıkartamadı; aslında hemen hiç bir alan söz konusu entelektüelini yaratamadı... Bunun sıkıntılarını yaşıyoruz ve uzun süreler de yaşayacağız.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ÖZKAN EROĞLU KİMDİR?

Nasıl bir sanat eğitimi..?

Emil Nolde ve manzaraları