Nasıl bir sanat eğitimi..?


Bu konudaki acil eylem planı aynen şöyle olmalı düşüncesindeyim: 

Söz konusu acil eylem planının harekete geçmesi için ilk ve öncelikli şart, ülkeyi yöneten ve aşağıdakileri uygulamaya geçirecek bir iktidarın olmasıdır. Bu olmadıkça hiç bir şeyi değiştiremez havanda su döversiniz sadece. Fakat gene de gelecek kuşakların durumun bilincinde olmaları adına biz düşündüklerimizi paylaşalım:

1. OKUL ÖNCESİ

Bu devrede 0-5 yaş arasında yaratıcılıkla ilgili %80’lik alımlama/kayıt çocuk zihni ve ruhu tarafından tamamlanmaktadır. Burada edinilen yaratıcılık boyutları sadece sanat için değil, hemen her alanın yaratıcılığının doğduğu beş yıldır. O nedenle bu meselenin çok iyi anlaşılması gerekmektedir. Burada dile getirdiğim süreç iki yerde değer kazanmaktadır:

A. Evde 
B. Anaokulunda

Okul öncesinde çocuk, sanatla ilgili başta ebeveyleri ve anaokulu eğitmeni tarafından ortam sağlanarak, bu ortamda gözlenerek ve gene bu ortamda teşvik edilerek yaratıcılıkla ilgili yanı ortaya çıkarılmalıdır. Bu ortam sağlama, gözlem ve teşvikin nasıl olacağı “Çocuk ve Yaratıcılık"(*) ilişkisi başlığında ele alınabilir. Çünkü okul öncesinde gözlenecek en değerli iki konu önce "sağlık" ve onun ilgili olduğu beslenme, beden eğitimi, vb, sonra da  “yaratıcılık”tır. Çocuğun sanatla ilgili yaratıcılığa dönük verdiği sinyallerin çabucak alınıp, ileriki dönemlerde değerlendirilmesi gerekmektedir.


2. OKUL DÖNEMİ

A. İlköğretim
B. Ortaöğrenim ve Lisede
C. Yükseköğrenimde

Burada yapılacak eylemlerin MEB ve YÖK çizgisinin dışında, gerçekten içi dolu eylemler olması gerekiyor. Yoksa hiçbir şey elde edilemez.

Genel eğilinmesi gereken çizgi "Sanat Eğitim Bilimi" çizgisi olmalıdır. Sanat eğitiminin sanat bilimi ile olan bağı kuramsal ve uygulama olarak ortaya konulmalıdır. Buradaki saptamalar en yüksek volüm olan yüksek öğrenim üzerinden ele alınıp değerlendirilmeli ve tüm eğitim sistemine yayılmalı, ayrıca sanat eğitiminin sanat ortamı ile başta müze, galeri, vb kısaca temelde ne gibi yan alanlar varsa onlarla olan sağlıklı ilişkinin ne olduğu çok iyi vurgulanmalıdır.

Yukarıda sıraladığım tüm okul dönemlerinin (Yüksek öğrenim hariç) sanat eğitimi uygulamaları tarafsız ve net bir şekilde eleştirilerek önerilerin sunulması gerekir. 

Sanat eğitimi bilimi Eğitim Fakülte ve Yüksek okullarında iyice irdelenip ele alınabilir. Sanatçının değil sanat eğitimcisinin yetişebileceği asla unutulmamalıdır. Bu bağlamda Güzel Sanatlar Fakültelerinin rolü de çok iyi vurgulanmalıdır.

Eğitim fakülteleri ile Güzel sanatlar fakültelerinin benzerlik ve farklılıklarının da eleştirel bir boyutla, gene çok net bir şekilde ele alınması gerekir (Yüksek öğrenimde sanat eğitimi burada anlatılmalı).

Sanat eğitiminde tüm sanat dalları bağlamında ve arasındaki etkileşimin de çok iyi ele alınıp değerlendirilmesi gerekmektedir.




(*) Özkan Eroğlu, Çocuk ve Yaratıcılık, İstanbul, Tekhne, 2018
Müslüm Gülhan, Çocuk ve Spor, İstanbul, Tekhne, 2018



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ÖZKAN EROĞLU KİMDİR?

Rembrandt ve ifade